Rebab, hindistan cevizi kabuğu üzerine deri gerilerek yapılan, üç telli, telleri ve yayı at kuyruğundan, perdesiz, yaylı bir müzik aletidir.
Rebab, Orta Asya ve İslam coğrafyasının pek çok bölgesinde, genellikle birbirine yakın şekillerde kullanılan bir grup telli mûsiki aletinin genel adıdır. Kimi zaman ayaklı kemane, kimi zaman lavta (ud, bağlama gibi) türünden, göğsü tamamen veya yarı yarıya deri kaplı çalgıların ismi olarak kullanılmıştır.
Ayaklı kemane türünden rebapların ilk örneği Orta Asya ıklığıdır. İranlılar ıklığa keman veya kemançe, Araplar rebâp adını vermişlerdir. Rebap (rübâb) adı İran kültür çevresinde yaylı çalgıların değil tamamen veya kısmen deri göğüslü, mızrapla çalınan lavtaların adı olmuştur.
Türk rebabı, Mısır rebabı, Mağrib rebabı, Irak rebabı, Endonezya rebabı, Uygur rebabı (ravap), Afgan rebabı (rubab), Pakistan rebabı (robot, robab, rabob) gibi çeşitleri vardır.
Türk rebabı, organolojinin “ayaklı kemane” diye adlandırdığı çalgıların en tipik örneğidir. Çalgı tarihçileri kökenini Orta Asya Türkleri’nin yaylı sazı olan ıklığa dayandırır. [14]
Rebabın tanımı
Rebab, hindistan cevizi kabuğu üzerine deri gerilerek yapılan, üç telli, perdesiz, yaylı bir müzik aletidir.
Tellerden esas melodiyi çalmakta kullanılanı at kuyruğu kılındandır. Diğer iki tel ise ipek üzerine metal sarımdır -ud teli. At kılından yapılan tel davud, kız ya da bolahenk olarak akortlanır. Genellikle birinci tel (at kılı olan) rast, ikincisi yegah, üçüncüsü kaba rast olarak kullanılır.
Rebabın teknesi üzerine balık, keçi veya koyun derisi gerilir. Eşik bu derinin üzerine koyulur.
Sapı sert bir ağaçtan, tornada silindir biçiminde çekilerek yapılır. Uzunluğu yaklaşık olarak 65 cm’dir.
Gövdenin altında, genellikle sap ile aynı ağaçtan yapılan bir çubuk, tekneyi delerek alttan 15 cm kadar dışarı çıkarılır. Rebab, ayak görevi gören bu çubuk dizler arasına sıkıştırılarak çalınır.
Rebabın yayı at kuyruğu kılındandır ve elle gerilerek çalınır [2].